AĞRI’DA MUSTAZAFLAR HAFTASI ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ
AĞRI- Mustazaflar Cemiyeti Ağrı Şubesi tarafından düzenlenen “Mustazaflar Haftası” etkinliğinde dünya mazlumlarının çektikleri zülüm ve sıkıntılara vurgu yapılarak bize düşen sorumluluklara vurgu yapıldı.
Dünya mazlumlarının yaşadıkları acılara dikkat çekmek amacıyla 16-23 mart tarihleri arasında ilan edilen “Dünya Mustazaflar Haftası “ münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Ağrı Şubesi tarafından program gerçekleştirildi.
Sunuculuğunu Arif Yılmaz’ın yaptığı program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Grup Vahdet’in seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam eden program araştırmacı yazar Zeynelabidin Gülsever ’ in yaptığı konuşma ile devam etti.
Gülsever, Mustazaf’ın kısaca tanımını yaptıktan sonra konuşmasına şöyle devam etti: Mustazafları anarken eğer dersek ki haydi gidelim şu mustazaflara yardım edelim, göreceğiz ki ümmetin hepsi mustazaf.
Bir ayeti kerimede şöyle buyuruluyor: “ melekler onlara soracak ,siz kimlersiniz? Onlar: Bizler mustazaflarız, diyecekler. Melekler siz niye mustazafdınız diye soralar. Onlar: biz zülüm görüyorduk derler. Melekler: siz yalan söylüyorsunuz, Allah’ın arzı genişti hicret etseydiniz ya deyip onlarıda cehenneme atacak.” Ayette de anlaşıldığı gibi Mustazaf bir yere sıkışmış, hicret etme olanağı olmayan Müslümanlar demektir, kaçamayan demektir. Bu gün ümmetin haline baktığımızda Müslümanların kaçacak hiçbir yeri yok. Hicret edilebilinecek hiçbir yurt yok. Yani Mekke de işkence görürsen hicret edilebilinecek bir Medine’miz yok. Yani ümmetçe mustazaf durumdayız, dedi.
Gülsever :Mustazaflar Haftası dolayısıyla anıldığı zaman ciğerlerimizi yakan halepçeden bahsedeceğim diyerek kısaca halepçe katliamını ve orda yapılan zülümleri anlatarak şöyle dedi: keşke bir halepçemiz tek olsaydı. Hangi halepçeden bahsedelim ki: halepçe, hama , bir iki gün önce denizde boğulan 250 kişi ve nice halepçeler. Bir halepçemiz tek olsaydı ona ağlardık yasını tutar kabullenirdik. Ama bir tane tek değil ki.
Biz gerçekten Mustazafmıyız? Yada mustazafların taraftarımıyız veya onlar için ağlıyormuyuz? Eğer bizde meleklerin haydi cehanneme dediği kişiler olmak istemiyorsak bu uğurda mücadele etmeliyiz. Allah’ın Nisa Süresi 75. Ayette buyurduğu gibi: “onlar uğrunda niye mücadele etmiyorsunuz. Niye savaşmıyorsunuz?” Buradaki savaştan kasıt haydi gençler alın silahları çıkın meydana değil. Kimse sizden böyle bir şey istemiyor. Senden islamı ikame etmeni ve bulunduğun yerde mazlumlara ses olup zalimlere karşı durman isteniyor. Eğer Allah’ın istediği şekilde zalimler ile mücadele etmez isek mustazaflık vasfımızı kaybeder Allah’ın ayette belirttiği gibi o zalimlerle birlikte cehenneme atılanlardan oluruz.
Evet ümmet mustazafdır. Peki ümmet ne yapıyor sorusunu sorduğumuzda bu sorunun cevabını evimizde arayacağız. Herkes kendi evine bakacak. Senin evinde ne kadar İslam varsa ümmette de o kadar var. senin evinde ne kadar mücadele varsa ümmette de o kadar mücadele var. yani herkes kendi evine islamı koyar ve mücadele ederse ümmet İslamlaşmış ve mücadele etmiş olacak ve tüm şehir düzelecek inşallah. Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi: “4 ihlaslı mümin bir şehirde elele verirse o şehri feth eder.” Yani bize ihlas ile mücadele yapmamız lazım. İhlasımız zalimleri korkutur. Müminlere güç verir. Nasıl ki: felçli ve tekerlekli sandalyeye bağlı olan Şeyh Ahmet Yasin’in ihlaslı mücadelesi zalimleri korkutmuşsa bizde ihlaslı mücadele edersek zalimler bizden de korkacak. Son olarak diyiyorum ki: mustazaf edebiyatını bırakıp mücadele yapmamız gerekiyor. Gülsever konuşmasını yaptığı dua ile bitirdi.
Program Grup Vahdet’in seslendirdiği ilahi ve ezgilerin ardından yapılan sinevizyon gösterisinin ardından ikram edilen çay ile son buldu.