Emperyalist ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın, Siyonistlerin başkentini Küdus olarak tanıma ve ABD büyükelçiliğini Küdüs'e taşıma kararı, Ağrı'da Özgür Kudüs Sivil İnisiyatifi tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla telin edildi.
Ağrı Merkez Camii önünde düzenlenen basın açıklamasını Kerem Engin okudu. Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında emperyalist ABD ve Siyonist terör şebekesi aleyhine sloganlar atıldı.
İnsanlık tarihinin en kanlı, en zalim dönemlerinin yaşandığı bir zaman diliminde olduklarına dikkat çeken Engin, şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyetin, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlandığını vurguladı.
Ağrı'daki sivil toplum kuruluşları siyasi parti il başkanları ve vatandaşların katıldığı basın açıklamasında sık sık sloganlar atıldı,ABD ve İsraile tepikler dile getirildi.
Okunan basın açıklamasından sonra Kemal Atmaca'nın yaptığı dua ile vatandaşlar Cumhuriyet caddesinde yürüyüş yaparak sloganlar attı.Yürüyüşün sonunda vatandaşlar sessizce dağıldı.
Yapılan Basın açıklaması metni;
KUDÜS SAVAŞIN DEĞİL BARIŞIN ŞEHRİDİR. KUDÜS FİLİSTİN’İN BAŞKENTİDİR
İnsanlık tarihinin en kanlı, en zalim dönemlerinin yaşandığı bir zaman dilimindeyiz. Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Bunu gören tarihsel gerekçelerini bilen ve dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak uyarıda bulunmak üzere burada toplandık.
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul ettiğini ilan etmesi, elçiliğini taşıma kararı, İsrail’in, bütün Filistin’i, başkenti Kudüs dahil işgal etme plan ve kararının bir parçasıdır. 1995’te ABD bu kararı almış ve sürekli Filistin’e ve İslam Dünyası’na karşı tehdit olarak kullanmaktadır. Çok manidar bir tarihte Kudüs’ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. Yıldönümünde bu karar uygulamaya konmuştur. Bu karar basit bir karar değil, Siyonizm ve Emperyalizm ortaklığının oldukça sistematik bir şekilde yaptığı bu kirli plan bölgemizi yeni bir kaosa sürükleme amaçlıdır. Bu durum ABD nin İsrail’le aynı düşünce ile işgalin tarafı olduğunu göstermiştir.
İsrail’in Filistin ve Kudüs’te ki varlığı gayri meşrudur. Varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail’in işgali ulusal ve uluslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz.
ABD’nin bu alçakça kararı, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır.
Bu yolla, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının kanlı bölümünün İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini istemektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz.
ABD-İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, şiddet ve krizlerle kavrulan bütün insanlık için eğer engellenmezse daha da büyük sorunların kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden dünyanın bütün vicdan sahipleri barış adası Kudüs’ü koruma noktasında çağrımızın muhatabıdır.
Buradan diyoruz ki, korsan İsrail Kudüs’ü başkent yapmak gibi bir hataya düşmemeli, ABD İsrail’in başkentinin Washington olduğunu idrak etmeli.
Kudüs, ümmetin namusudur çiğnetmeyiz. Toprağının Her bir karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşımaktadır. Bu sebeple Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir.
Kudüs, müslümanların ilk kıblesidir. Bu nedenle Kudüs islamın mahremidir ona Siyonist eli sürülemez. Yüz yılı aşkın süredir Filistinliler’e karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin ideallerine bu derece destek çıkmak sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum değildir elbette.
İslam’ın harem-i izzeti olan Kudüs’ü tacize teşebbüs edenler, Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle tüm Müslümanlarda Selahaddin Eyyubi ruhunun dirilip karşılarına dikildiğini göreceklerdir.
Nasıl ki, Abdülhamid Han’ın mücadelesiyle Siyonizmi Filistin ve Kudüs’ten uzak tuttuysak; Aynı şekilde Türkiye’nin, İnsanlığın silüeti olan Kudüs’ün mahremiyetine yönelik bu saldırı karşısında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğu güçlü tepkinin sonuna kadar arkasındayız.
Dünyadaki tüm Müslümanların, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olan Türkiye’nin çağrısına kulak vererek Kudüs’e sahip çıkacağına inanıyoruz. Bu toplantıdan mutlak surette Kudüs ve Filistinin özgürleşmesi için somut adımların atılmasını da bekliyoruz.
Ancak o zaman aynı şuurla mücadelemizi sürdürüp, haçlı birliği olan emperyalizme ve siyonizme karşı bütün insanlığı da içine alan bir söz söyleyebiliriz.
İslam coğrafyasında günü kurtarma politikaları peşinde koşan bazı devlet yöneticilerinin ikircikli tutumlarına karşı çıkarak, inancımızın ve tarihimizin bize verdiği güçle barışın sesini yükseltebiliriz.
Şiddetten boğulmuş, krizlerle boğuşan bütün insanlık, doğru ve adil bir söz bekliyor. Anadolu bu sözü söylemeye hazırdır. Ümmetin gönlü bu hakikate açıktır. Bu konudaki inancımız ve kararlığımız tamdır.
Şimdi bu inancı ve kararlılığı fiiliyata dökme vaktidir. Kudüs’ün siyonizme başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için buradayız.
Biz müslümanlar olarak Kudüs davası ve ümmetin birliği için her türlü çabayı göstermeye, her türlü fedakarlıkta bulunmaya hazırız.
İslam’ın kalbine saplanmaya çalışılan bu hançere, ancak tüm Müslümanların iki elin parmaklarının kenetlenmesi gibi bütünleşmesiyle engel olabiliriz
Tam da bu yüzden Özgür Kudüs
Tam da bu yüzden kahrolsun Siyonizm
Tam da bu yüzden defolsun ABD
Tam da bu yüzden Bağımsız Filistin.
Bu inanç ve kararlılıkla Mescid-i Aksa’nın selamını alıyor, Kudüs ve Aksa’nın İslamla kucaklaşması için haykırıyoruz.
Yaşasın başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti…
Yaşasın işgalden kurtulmuş Kudüs şehri.
AĞRI ÖZGÜR KUDÜS SİVİL İNİSİYATİFİ